12 Nisan 2012 Perşembe

EMEK HIRSIZLARININ ÜLKESİ

Türkiye, emek hırsızlarının korkusuzca etrafta dolaştığı ve kurumlarda bedavadan para kazandığı bir ülke.
Bu durum, kamu kuruluşları için geçerli, üçüncü sektör kuruluşları için geçerli, kâr-amaçlı kuruluşlar için geçerli, üniversiteler için geçerli...
Haketmeyen kişiler koltukları doldurmuş, sistemin kanını emiyor...
Üzerinde düşünülmesi gereken konu, toplumun bu sülüklerin yer edinmesine hiç ses çıkarmaması, belki de sülüklerin farkına varmaması...

8 Nisan 2012 Pazar

YENİ YEŞVİK SİSTEMİ

Büyük bir iş başarılmış gibi sunulan yeni teşvik sistemi hiçbir yenilik içermiyor. 1997 yılı verileri kullanılarak 9 ilin altyapısını irdeleyen araştırmamızı en son 2003 yılı verilerini kullanarak yenilemiş 2004 yılında il bazında kalkınma planı yapılması gerektiğini yazmıştım: http://www.maoner.com/iller.htm

"Ekonomik kalkınma, sosyo-kültürel gelişme, teknolojik ilerleme, siyasî olgunlaşma, ekolojik koruma"yı göz önüne alarak yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlamayan, odaklanmış projeleri içermeyen bir teşvik sisteminin düşünülen etkileri yapması mümkün değil.

İnsanları çok çocuk yapmaya iten, dindar olmayı ülkenin önemli bir meselesi gibi algılayan yönetim anlayışının, yaşam kalitesini hızlı bir şekilde yükseltmesi mümkün değil.

1957 yılında Erzurum'da kurulan Atatürk Üniversitesi'nin,1971'de Kayseri'de kurulan Erciyes Üniversitesi'nin, 1975'de Samsun'da kurulan Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nin, 1992'de Muğla'da kurulan Muğla Üniversitesi'nin varlıklarının şehirdeki ve ildeki yaşam kalitesini ne kadar arttırdığını ölçmemiz ve anlamamız gerekiyor.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencilerinin, bulundukları yerleşim noktasındaki halkın tutuculuklarından şikayetini basında okuduk.
Sosyo-kültürel değişimi amaçlamayan bir teşvik sisteminin hiçbir katkısı olmayacak.

7 Nisan 2012 Cumartesi

Kim Bilge?

Kişinin ne kadar bilge biri olduğunun şu şekilde ölçülmesi önerilmiş:
1. Çatışmanın çözümü için fırsat arama isteği,
2. Uzlaşma arama isteği,
3. Kişisel bilginin sınırlı olacağının kabulü,
4. Bir probleme birden fazla bakış açısının bulunduğunun kabulü,
5. Meselelerin çözümünde, işlerin iyileşmeden kötüleşebileceğinin kabulü.

Ne kadar bilgesiniz? Siyasîlerden kimler bilge?

4 Nisan 2012 Çarşamba

Çocuğuna Kim Zarar Verir?

21. yüzyılda başarılı olmak için
çocukların öğrenmesi gereken bu kadar çok konu var iken,
günde sadece 24 saat var iken,
seçmeli derslerin
çocuğun dünyadaki başarısına katkı yapacak konularda olması gerekir.

Bunun dışındaki her konu o seçmeli dersi seçen öğrenci için dezavantaj yaratır.

Bunu kim ister?

1 Nisan 2012 Pazar

Akıllıların Maçı

1 Nisan 2012 günü Trabzon'da oynanan Trabzonspor - Fenerbahçe maçı, akıllıların maçı oldu. Çabalamadan çabalıyormuş gibi yapanlar sahadaydı.
Kendilerini kutlamak lâzım. Toplumu bundan daha güzel kandıran ve bundan gelir sağlayan başka bir grup var mı?

Her iki takımın teknik direktörü kamuoyundan özür dileyip istifa etmeli. Takımlarına hiçbir ek özellik kazandırmadıkları açıkça ortada. Ne sürat, ne teknik... Buna rağmen büyük iş başarmış gibi demeç veriyorlar.

Her iki takımın futbolcuları da futbolu bırakmalı. Gösterdikleri akıllılık düzeyine göre kazandıkları para çok fazla.

Sahneye konan tiyatroyu anlamayan seyirciler de, sanki çok önemliymiş gibi reaksiyon gösterip, kendi takımlarına ve kendi kendilerine zarar vermekten geri kalmadılar.

Galatasaray'a 2011 - 2012 şampiyonluğu verilmeli.